top of page

Paydaş olmayan kişinin açtığı ortaklığın giderilmesi davasının reddi gerekir.

  • Yazarın fotoğrafı: Hasan Can Uca
    Hasan Can Uca
  • 7 Şub 2024
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 8 Şub


Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasıyla ilgili detaylı bilgi edinmek için Yargıtay Kararları Işığında Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası, Ortaklığın giderilmesi davalarında davalı yararına vekalet ücretine hükmedilir mi?, Banka hesabındaki miras kalan para için ortaklığın giderilmesi davası açılabilir mi?, Kat Mülkiyetine Geçiş Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu),  Tapuya "yol" olarak tescil edilen taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açılabilir mi?, Birden fazla taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası taşınmazlardan birinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir mi?, Paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda alacaklının ortaklığın giderilmesi davası açması mümkün müdür?, Davacı ortaklığın giderilmesi davasından feragat ederse ne olur?, Ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmaz üzerinde intifa hakkı sahibi varsa bu kişinin de davaya dahil edilmesi gerekir., Alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında satış bedeli kime ödenir?, Ortaklığın giderilmesi davasında ilamlı takip yoluyla satış istenebilir mi?, Tapu iptal tescil davalarının ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekir., Kamulaştırılmış taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası kabul edilir mi?, Miras taksim sözleşmesi yapılmışsa ortaklığın giderilmesi davası açılabilir mi?, Kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi istenebilir mi?, Aile konutu şerhi bulunan taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılabilir mi?, Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasında aynen taksim nasıl yapılır?, Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası ve İntifa Hakkı başlıklı yazılarımızı da okuyabilirsiniz.


Ortaklığın giderilmesi davası, hukuki süreçler ve taşınmaz üzerindeki haklar açısından oldukça kapsamlı bir prosedürdür. Hukuki danışmanlık ve detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.


Paydaş olmayan kişinin açtığı ortaklığın giderilmesi davasının reddi gerektiğine ilişkin Yargıtay Kararı



Paydaş olmayan kişinin açtığı ortaklığın giderilmesi davasının reddi gerektiğine ilişkin Yargıtay Kararı


Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/432 E., 2019/7576 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:


K A R A R


Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.


Davacı vekili, 38 adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep ve dava etmiştir.


Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuşlardır.


Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.


Hükmü, bir kısım davalılar vekilleri temyiz etmişlerdir.


Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.


Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMUK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.


Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.


Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.


Somut olaya gelince;


1)Dava konusu edilen ve satışına karar verilen 457 ada 1 parsel, 456 ada 6 parsel ve 457 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda, davacının payının bulunmadığı buna rağmen dava açtığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından bahse konu bu taşınmazlar yönünden davacının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddi gerekirken ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.


2)Davalı ..., gerek yargılama esnasında gerekse temyiz dilekçesinde, dava konusu 3021 parsel sayılı taşınmazda bulunan iki katlı dubleks evin kendisine ait olduğunu savunmuştur. Bu durumda mahkemece, dava konusu 3021 parsel sayılı taşınmazda bulunan iki katlı dubleks evin (muhdesatın) anılan davalıya ait olduğu hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durularak ittifak etmiyorlarsa, muhdesat iddiasında bulunan davalıya bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi; açılacak davanın niteliği ve sonucuna göre de gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak anılan evin bulunduğu dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.


3)Davalı ... temyiz dilekçesinde, dava konusu 2280 parsel sayılı taşınmazda evinin bulunduğunu savunmuştur. Bu durumda mahkemece, dava konusu 2280 parsel sayılı taşınmazda bulunan evin (muhdesatın) anılan davalıya ait olduğu hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durularak ittifak etmiyorlarsa, muhdesat iddiasında bulunan davalıya bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi; açılacak davanın niteliği ve sonucuna göre de gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak anılan evin bulunduğu dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.


Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerektirmiştir.


SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Comments


bottom of page