top of page

Ortaklığın giderilmesi davalarında davalı yararına vekalet ücretine hükmedilir mi?

  • Yazarın fotoğrafı: Hasan Can Uca
    Hasan Can Uca
  • 6 Şub 2024
  • 6 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 12 Nis


Ortaklığın giderilmesi davası, özellikle miras kalan taşınmaz mallar, hisseli arsa, tarla veya konut gibi paylı veya elbirliği mülkiyetine konu olan malların bireysel mülkiyete dönüştürülmesini sağlayan, uygulamada sıkça karşılaşılan bir dava türüdür.


Bu tür davalarda yalnızca maddi hakların değil, aynı zamanda tarafların avukatlık vekâlet ücretine ilişkin haklarının da doğru bir şekilde değerlendirilmesi büyük önem taşır.


Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasında Vekalet Ücreti Ne Kadardır?


Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasında kazanan ve kaybeden taraf olmadığı için kendilerini vekil ile temsil ettiren tüm taraflar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilir.


Bir diğer deyişle ortaklığın giderilmesi davasında kendisini avukat aracılığıyla temsil ettiren taraf, davacı veya davalı olsun fark etmeksizin, vekalet ücretine hak kazanır.


Ayrıca uygulamada avukat ile müvekkil genellikle dava konusunun değerinin belli bir oranı üzerinden akdi vekalet ücreti kararlaştırmaktadır.


Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasında Vekalet Ücreti Maktu Mudur?


Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasında vekalet ücreti AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ (AAÜT) gereği maktu olarak hükmedilir. Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasında vekalet ücreti nisbi olarak hesaplanmaz. Sonuç olarak ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasında vekalet ücreti maktudur.


Yani dava konusu taşınmazın değeri ne kadar yüksek olursa olsun, nispi (oranlı) vekâlet ücreti uygulanmaz. Bu durum, özellikle yüksek bedelli taşınmazların konu edildiği davalarda dikkat edilmesi gereken önemli bir ayrıntıdır.


Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasıyla ilgili detaylı bilgi edinmek için Yargıtay Kararları Işığında Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası, Banka hesabındaki miras kalan para için ortaklığın giderilmesi davası açılabilir mi?, Kat Mülkiyetine Geçiş Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu),  Tapuya "yol" olarak tescil edilen taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açılabilir mi?, Birden fazla taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası taşınmazlardan birinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir mi?, Paydaş olmayan kişinin açtığı ortaklığın giderilmesi davasının reddi gerekir., Paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda alacaklının ortaklığın giderilmesi davası açması mümkün müdür?, Davacı ortaklığın giderilmesi davasından feragat ederse ne olur?, Ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmaz üzerinde intifa hakkı sahibi varsa bu kişinin de davaya dahil edilmesi gerekir., Alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında satış bedeli kime ödenir?, Ortaklığın giderilmesi davasında ilamlı takip yoluyla satış istenebilir mi?, Tapu iptal tescil davalarının ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekir., Kamulaştırılmış taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası kabul edilir mi?, Miras taksim sözleşmesi yapılmışsa ortaklığın giderilmesi davası açılabilir mi?, Kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi istenebilir mi?, Aile konutu şerhi bulunan taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılabilir mi?, Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasında aynen taksim nasıl yapılır?, Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası ve İntifa Hakkı başlıklı yazılarımızı da okuyabilirsiniz.


Ortaklığın giderilmesi davası, hukuki süreçler ve taşınmaz üzerindeki haklar açısından oldukça kapsamlı bir prosedürdür. Hukuki danışmanlık ve detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.


1- Ortaklığın giderilmesi davalarında davayı vekil ile takip eden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay Kararı


Ortaklığın giderilmesi davalarında davayı vekil ile takip eden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay Kararı


Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2021/2077 E., 2021/3967 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/09/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/09/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:


K A R A R


Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.


Davacı, ... ili, ... 155 ada 48 parsel, 204 ada 13 parsel, 26 ada 9 parsel ve 2474 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.


Davalılardan ... vekili yargılama aşmasındaki beyanlarında öncelikle aynen taksim yapılarak ortaklığın giderilmesi, mümkün olmaz ise taşınmazın satışına karar verilmesini talep etmiştir.


Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.


Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.


Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir.


Somut olaya gelince, davayı vekil ile takip eden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Söz konusu davada, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş ve bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ: Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucuna yeni bir bent olarak "7- Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.100,00TL maktu vekalet ücretinin paydaşlardan satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda alınarak davalıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine, hükmün Hukuk Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 10.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


2- Ortaklığın giderilmesi davalarında maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay Kararı


Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/2442 E., 2020/2972 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.07.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... vekili, ... vekili ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:


K A R A R


Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.


Davacı vekili, ... Mahallesi, 10186 ada 3 parsel parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep ve dava etmiştir.


Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.03.2018 tarih, 2017/6200 Esas, 2018/2391 Karar sayılı ilamı ile '' .. dosya arasına alınmış 05.12.2017 tarihli tapu kaydına göre, ...'nin taşınmazdaki payını 04.12.2017 tarihinde dava dışı ...'ne sattığı anlaşıldığından; taşınmazda pay satın alan, anılan şirketin davaya dahil edilerek, adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilip, savunma ve delilleri toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir... '' gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.


Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.


Hükmü, davalılar ... vekili, ... vekili ile davalı ... temyiz etmişlerdir.


1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya kapsamına göre davalı ... vekili ile...tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,


2-Davalı ... vekilinin vekalet ücreti bakımından temyiz itirazına gelince; davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değil ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nun 370/II. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm sonucuna 11. bent olarak ''Davalı ... kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.268,00TL maktu vekalet ücretinin paydaşlardan payları oranında alınarak davalı ...'e verilmesine'' cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ VE DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİYLE ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


3- Ortaklığın Giderilmesi Davasında Vekalet Ücreti - BAM Kararı

İzmir BAM, 6. HD., E. 2018/3031 K. 2019/40 T. 18.1.2019


DAVANIN KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette)


Kayyım Muğla Defterdarı K1 vekili Av. K2 tarafından yapılan 25.5.2018 tarihli istinaf kanun yolu başvurusu ve dosya kapsamı incelendi.


GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :


Davacı, Muğla ili bodrum ilçesi A1 Cad. 20 pafta 33 ada 47 parselde kayıtlı avlulu kargir evin davalılar ile malikleri olduğunu, taşınmazın 4/15 hissesine sahip olan K3'in 8.9.2014 tarihinde vefat ettiğini ve geriye mirasçıları olarak eşi K4 ve kızı K5'in kaldığını, taşınmazın 3/15 hissesine sahip olan K6 kızı K7'nin açık kimliğinin tam olarak bilinmediğini, bu sebeple K6 kızı K7'ye 3561 sayılı yasa gereğince kayyım tayininin gerekeceğini belirterek Muğla ili bodrum ilçesi A1 Cad. 20 pafta 33 ada 47 parselde kayıtlı avlulu kargir evin ortaklığının satış yoluyla giderilmesine karar verilmesinitalep etmiştir.


Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.


Kayyım Muğla Defterdarı K1 istinaf dilekçesinde ; Mahkemece davanın kabulüne karar verilerek maktu vekalet ücretinin taraflardan payları oranında alınarak tarafına verilmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına karar verildiğini, vekalet ücretinin davacılardan payları oranında değil, müştereken ve müteselsilen alınarak tarafına verilmesi gerektiğini belirtmiştir.


Ortaklığın giderilmesi davaları paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasındaki mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip, ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı benzer sonuçlar doğuran davalardır. Sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir. Davalı taraf ile davacı aynı haklara sahiptir.


Somut olayda; Dava, tarafların paydaş olarak malik oldukları taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkindir. Mahkemece, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı kayyım yararına vekalet ücreti takdir edilmesi ve taraflardan payları oranında alınması doğrudur.


Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları ile delillerinin dosya kapsamına ve yasalara uygun olarak değerlendirilerek verilen kararın, usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre kayyım Muğla Defterdarı K1'in istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.


KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;


Kayyım K1'in istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,


Taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paradan % 011,38 oranındaki istinaf karar harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye istinaf karar harcının istinaf kanun yoluna başvuran kayyım K1'den tahsili ile hazineye irat kaydına,


Kararın taraflara tebliğine,


İstinaf gider fazlalığının bulunması halinde yatıran tarafa iadesine,


Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1-b maddesi uyarınca temyiz kanun yolu kapalı olmak üzere 18.1.2019 günü oybirliği ile karar verildi.


Comments


bottom of page