top of page

Haksız Haciz Nedeniyle Tazminat Davası 2025

  • Yazarın fotoğrafı: Hasan Can Uca
    Hasan Can Uca
  • 12 Nis
  • 7 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 17 Nis


Hiç borcunuz olmadığı hâlde bir gün adınıza bir icra takibi başlatıldığını öğrenmek, hem şaşırtıcı hem de yıpratıcı olabilir. Bu durum, maalesef uygulamada zaman zaman yaşanmakta ve kişilerin hem maddi hem de manevi olarak zarar görmesine neden olmaktadır.


Haksız yere başlatılan icra işlemleri, yalnızca malvarlığınızı değil, aynı zamanda itibarınızı ve huzurunuzu da etkileyebilir. Bu tür mağduriyetler karşısında hukuk size “haksız haciz nedeniyle tazminat davası” açma hakkı tanır. Bu yazıda haksız icra takibi ve haciz durumunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiği ve hangi haklara sahip olduğunuz gibi sorulara detaylı yanıtlar bulacaksınız.


Haksız Haciz Nedir?


Haksız haciz, bir alacaklının, gerçekte borçlu olmayan bir kişi hakkında haksız icra takibi başlatarak veya borçlu olduğu iddia edilen kişinin malvarlığına hukuka aykırı olarak el koydurarak gerçekleştirdiği bir icra işlemidir. Haksız haciz, borçlunun malvarlığını haksız yere kısıtladığı için hukuka aykırıdır.


Haksız haciz, borçlunun ticari itibarını zedeleyebilir, finansal kayıplara yol açabilir ve kişilik haklarını ihlal edebilir. Türk hukukunda haksız haciz nedeniyle zarar gören kişiler, maddi ve manevi tazminat talep edebilirler.


Haksız Haciz Nedeniyle Tazminat Talep Edilebilir mi?


Haksız haciz nedeniyle tazminat talep edilebilir. Borçlunun veya üçüncü kişilerin malvarlığına yönelik yapılan haksız haciz işlemi, ekonomik kayıplara ve manevi zararlara neden olabilir. Türk Borçlar Kanunu ve İcra ve İflas Kanunu (İİK) kapsamında, haksız haciz nedeniyle zarar gören kişiler zararlarının giderilmesini talep edebilirler.


Haksız Haciz Nedeniyle Maddi Tazminat


Haksız haciz sebebiyle maddi tazminat, haksız haciz sebebiyle uğranılan maddi zararların karşılanması amacıyla talep edilen tazminat türüdür.


Haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi zararlar şunlar olabilir:


  • Haksız yere haczedilen malların ekonomik değer kaybı,

  • Borçlunun üretim araçlarının haczi nedeniyle ticari faaliyetlerinin aksaması,

  • Haksız haciz nedeniyle iş kaybı ve kazanç kaybı,

  • Haksız icra işlemlerine karşı yapılan masraflar (avukatlık ücreti, dava harçları, vs.).


Haksız Haciz Nedeniyle Manevi Tazminat


Haksız haciz, borçlunun ticari itibarına, kişilik haklarına veya psikolojik durumuna zarar verdiğinde haksız haciz sebebiyle manevi tazminat talep edilebilir. Ancak haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir.


Borçlunun:


  • Ticari itibarının zedelenmesi,

  • Toplum içindeki saygınlığının zarar görmesi,

  • Ailesinin de manevi olarak etkilenmesi,

  • Kişilik haklarının ihlali,


haksız haciz nedeniyle manevi tazminat talep edebilmesi için yeterli sebepler arasında sayılmaktadır.

 


Haksız Haciz Sebebiyle Tazminat Davası


Haksız Haciz Sebebiyle Tazminat Davasında Davacı ve Davalı Kimdir?


Haksız haciz nedeniyle açılacak tazminat davasında;


  • Davacı: Haksız haciz nedeniyle zarar gören kişi (borçlu veya üçüncü kişi),

  • Davalı: Haksız haciz talep eden alacaklıdır.


Davalının sorumlu tutulabilmesi için haciz işleminin haksız olduğunun ispat edilmesi gerekir.


Haksız Haciz Sebebiyle Tazminat Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme


Haksız haciz nedeniyle açılacak tazminat davası Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılır. Yetkili mahkeme, haksız fiilin meydana geldiği yahut zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi veya davalının yerleşim yeri mahkemesidir.


Haksız Haciz Sebebiyle Tazminat Davasında Zamanaşımı Süresi Nedir?


Haksız haciz nedeniyle açılacak tazminat davasında zamanaşımı süresi genel hükümler çerçevesinde değerlendirilir. Borçlar Kanunu’na göre, haksız fiilden doğan tazminat davalarında zamanaşımı süresi haksız haciz işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl ve her hâlükârda işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıldır.


Haksız Haciz Nedeniyle Tazminat Davası ile İlgili Sık Sorulan Sorular


Haksız haciz sebebiyle tazminat talep etmek için ne yapmalıyım?


Öncelikle haczin haksız olduğuna dair somut delillerle mahkemeye başvurmanız gerekmektedir. Haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi zararlarınızı ispatlayan belgelerle birlikte Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açabilirsiniz.


Haksız haciz nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunabilir miyim?


Evet, eğer haksız haciz sebebiyle kişilik haklarınız, ticari itibarınız veya psikolojik durumunuz zarar görmüşse, davalı kötü niyetli ve ağır kusurlu olarak haksız icra takibi başlatmışsa manevi tazminat talebinde bulunabilirsiniz.


Haksız haciz nedeniyle tazminat davasını kimler açabilir?


Haksız haciz nedeniyle zarar gören gerçek ve tüzel kişiler, borçlular veya hacizden etkilenen üçüncü kişiler bu davayı açabilir.


Haksız haciz nedeniyle tazminat davası ne kadar sürer?


Davanın süresi, mahkemelerin iş yüküne, dosyanın kapsamına ve tarafların sunduğu delillere bağlı olarak değişmekle birlikte, ortalama 1-2 yıl sürebilir.


Haksız haciz nedeniyle tazminat davası açmak için bir avukat tutmak zorunda mıyım?


Avukat tutma zorunluluğunuz yoktur ancak sürecin daha sağlıklı ilerlemesi için bir icra hukuku avukatından destek almanız önerilir.


Haksız haciz nedeniyle mağduriyet yaşayan kişiler, hukuki haklarını kullanarak tazminat talep edebilirler. Konu hakkında detaylı bilgi almak ve dava açmak için hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.


Haksız Haciz Sebebiyle Tazminat Davası - Yargıtay Kararları


1- Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2954 E., 2021/5764 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki haksız icra takibi ve haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.


-K A R A R-


Davacı vekili; davalı tarafından 04/09/2012 tarihinde Elmadağ İcra Müdürlüğünün 2012/1811 esas sayılı dosyasında müvekkili ve dava dışı borçlu ... aleyhine bonoya dayalı 265.078,00 TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından bonodaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile açılan davanın Elmadağ İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/78 esas ve 2013/25 sayılı kararla kabulü ile takibin iptaline karar verildiğini, bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, iptaline karar verilen takip dosyasında müvekkilinin %50 ortağı olduğu ticari minibüsün haczedilerek yediemine teslim edildiğini, takibin ve haczin haksız olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın takip tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.


Davalı; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.


Mahkemece, dava konusu haciz nedeniyle davacıya ait minibüsün 09/10/2012 tarihinde yediemine verildiği, 12/10/2012 tarihinde davacının borçlu olduğu başka bir icra dosyasında haczedilerek farklı bir yediemine teslim edildiği, davalı alacaklının haczinden dolayı davacıya ait aracın 3 gün yedieminde kaldığı, bu 3 günlük süre zarfında aracın hacizli kalmasından dolayı davacının zararının olduğu hususunun ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


Dava, haksız icra takibi ve haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.


Dosya kapsamından, davalı tarafından 04/09/2012 tarihinde Elmadağ İcra Müdürlüğünün 2012/1811 esas sayılı dosyasında davacı ve dava dışı borçlu Celal Özcan aleyhine bonoya dayalı 265.078,00 TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından bonodaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile açılan davanın Elmadağ İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/78 esas ve 2013/25 sayılı kararla kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği bu anlamda davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin ve bu takip kapsamında davacının ortağı olduğu ticari minibüse konulan haczin haksız olduğu anlaşılmıştır.


Somut olayda, davalı tarafından başlatılan iş bu takip kapsamında davacının ortağı olduğu ticari minibüsün 09/10/2012 ile 12/10/2012 tarihleri arasında 3 gün süre ile haksız olarak haczedilerek yediemine teslim edildiği ve bu nedenle davacının maddi zararının oluştuğu takibin iptal edilmesi nedeniyle haczin de haksız olduğu sabit olup, davacının maddi zararının karşılanması gerekmektedir. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Elmadağ İcra Müdürlüğünün 2012/1811 esas sayılı takip dosyasına konu bono incelendiğinde takibin, lehdar olan davalı alacaklı tarafından başlatılmış olması, takip dayanağı kambiyo senedinin herhangi bir ciro görmemiş olması, davalı alacaklının imzanın davacıya ait olmadığını bilecek durumda olduğu dikkate alındığında davalının takipte kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğu ve bu anlamda manevi zarardan da sorumlu olduğu kabul edilmelidir.


Şu durumda mahkemece, davacı yararına yukarıda belirtilen 3 günlük süre yönünden tespit edilecek maddi tazminat ile bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 29/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


2- Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16378 E., 2021/6620 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki haksız hacizden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi ve manevi tazminatın kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.


-K A R A R-


Hükmüne uyulan Dairenin bozma ilamında özetle “Davanın, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edildiği, dosyanın incelenmesinde, davacıya ait çekici ve dorsenin 01/04/2009 tarihinde haczedilerek muhafaza altına alındığı, söz konusu araçların 17/06/2009 tarihinde davacıya teslim edildiği, davacının araçlarını kullanamaması nedeniyle kazanç kaybı olduğu, araçların yaklaşık 75 gün yediemin deposunda kaldığı, mahkemece bu süre zarfı nazara alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece, her ne kadar davacının zararı, haczin konulduğu ve kaldırıldığı tarihler arasında kalan tüm günler üzerinden tespit edilmiş ise de, davacının bu süreyi kapsayan günlerin tamamında çalışmasının mümkün olmadığı, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu nedenle, zarar miktarından BK 43-44 maddeleri (TBK. madde 51-52) gereğince uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği,bu hususun gözetilmemiş olmasının doğru görülmeyip, kararın bu nedenle bozulması gerektiği” hususlarına değinilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının günlük kazancının bilirkişi raporunda 250,00 TL olarak belirlendiği, haciz tarihi ile haczin kaldırılması arasında 22 günlük tatil süresinin bulunduğu, söz konusu tatil süresine tekabül eden tazminat miktarının 5.500,00 TL olduğu tespit edilerek söz konusu bedelin 18/06/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtilen tazminat miktarından düşülmesi sonucu davanın kısmen kabulü ile, davacı tarafın maddi tazminat talebinin kabulüne, 14.287,80 TL maddi tazminatın fiili haciz tarihi olan 09/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın fiili haciz tarihi olan 09/04/2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 988,71 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıya geri verilmesine, 12/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


3- Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/1361 E., 2016/3788 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ..... aleyhine 15/10/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 26/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.


Dava, haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamına göre; davacının satın aldığı 3G kampanyasının Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararıyla iptal edildiği, davalının bir kısım faturaların ödenmediği gerekçesiyle davacı hakkında... 3. İcra Dairesinin 2010/7925 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, takibin kesinleşmesi üzerine davacının evinde haciz ve muhafaza işlemi yapıldığı, ayrıca davacının maaşına haciz konulduğu, davacı tarafından davalı hakkında açılan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda...3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/994 esas, 2012/143 karar sayılı kararı ile davacının takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davacı tarafından davalıya ödenen miktarın istirdadına kesin olarak karar verildiği, bu şekilde yapılan icra takibinin ve yapılan haciz işleminin haksız olduğu anlaşılmaktadır.


Davacı hakkında yapılan haksız icra takibi ve haciz işleminin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı şüphesizdir. Mahkemece, davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddedilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.


SONUÇ :Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



コメント


bottom of page