Çocuğa İsim Koyma Hakkı
- Hasan Can Uca
- 14 Nis 2024
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 Oca
Çocuğa isim koyma hakkı, hem yasal hem de toplumsal açıdan büyük öneme sahiptir. Türk Medeni Kanunu (TMK) ve ilgili diğer yasal düzenlemeler çerçevesinde, çocuğun adı kişilik hakkının bir parçasıdır.
Bu yazıda, çocuğa isim koyma hakkının kimde olduğu, ebeveynler arasında uyuşmazlık durumunda nasıl bir yol izleneceği ve evlat edinilen çocukların isimlerinin değiştirilmesi gibi konular ele alınmaktadır.
Çocuğa İsim Koyma Hakkı Kimindir?
Türk Medeni Kanunu’nun 339. maddesi uyarınca, çocuğa isim koyma hakkı anne ve babaya aittir. Ebeveynler, velayet hakkının bir gereği olarak çocuğun adını birlikte belirlemekle yükümlüdür. Bu hak, çocuğun kimliğini oluşturduğu gibi sosyal hayatındaki yerini de belirler.
TÜRK MEDENİ KANUNU MADDE 339
Ana ve baba, çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygularlar. Çocuk, ana ve babasının sözünü dinlemekle yükümlüdür. Ana ve baba, olgunluğu ölçüsünde çocuğa hayatını düzenleme olanağı tanırlar; önemli konularda olabildiğince onun düşüncesini göz önünde tutarlar. Çocuk, ana ve babasının rızası dışında evi terkedemez ve yasal sebep olmaksızın onlardan alınamaz. Çocuğun adını ana ve babası koyar.
Anne Tek Başına Çocuğa İsim Koyabilir Mi?
Evlilik birliği içerisinde velayet anne ve baba tarafından ortak kullanılır. TMK’ ya göre, çocuğun ismi anne ve baba tarafından ortak olarak belirlenmelidir. Yargıtay kararlarına göre de, çocuğun adı ebeveynlerin uzlaşısıyla belirlenmelidir. Annenin tek başına isim koyması halinde, babanın mahkemeye başvurarak müdahale talep etme hakkı bulunmaktadır.
Baba Tek Başına Çocuğa İsim Koyabilir Mi?
Evlilik birliği içerisinde kural olarak velayet anne ve baba tarafından ortak kullanılacağından baba da tek başına çocuğa isim koyamaz. Türk Medeni Kanunu, anne ve babanın eşit haklara sahip olduğunu belirtmektedir. Çocuğun adı konusunda anne ve babanın anlaşamaması durumunda, mahkeme süreci devreye girebilir.
Velayet Hakkı Annedeyse Anne Çocuğa Tek Başına İsim Koyabilir mi?
Velayet hakkı yalnızca annede ise anne çocuğa tek başına isim koyma hakkına sahiptir. Türk Medeni Kanunu’nun 339. maddesi uyarınca, çocuğun ismi velayet hakkının kapsamındadır. Velayet hakkını elinde bulunduran ebeveyn, çocuğun kişisel gelişimi ve menfaatini gözeterek isim koyma yetkisini tek başına kullanabilir.
Velayet Hakkı Babadaysa Baba Çocuğa Tek Başına İsim Koyabilir mi?
Aynı şekilde, velayet hakkı babada ise baba çocuğa tek başına isim koyma hakkına sahiptir. Velayet hakkı çocuğun bakım, eğitim ve kişisel gelişim gibi konuları içerdiği gibi, çocuğun adını belirleme yetkisini de kapsar.
Ebeveynlerin Velayeti Ortak Kullandığı Durum
Eğer velayet hakkı anne ve baba arasında ortak kullanılıyorsa, çocuğun adı ebeveynlerin uzlaşısı ile belirlenir. Bu durumda tarafların anlaşamaması halinde mahkeme süreci devreye girer ve hâkim taraflar arasında bir çözüm sağlar.
Velayet hakkının kime ait olduğu, çocuğa isim koyma yetkisini doğrudan etkiler. Velayet hakkını tek başına elinde bulunduran ebeveyn, çocuğun menfaatlerini gözeterek isim koyma hakkını tek başına kullanabilir. Ancak ortak velayet durumunda ebeveynlerin iş birliği yapması ve uzlaşmaya varması esastır.
Vasi Çocuğa İsim Koyabilir Mi?
Anne ve babanın ayırt etme gücüne sahip olmaması ya da velayet hakkının kendilerinden alınması durumunda çocuğa vasi atanmışsa, çocuğun ismini koyma hakkı vasiye geçer. Bu durumda vasi, çocuğun üstün yararını gözeterek isim koyma hakkını kullanır (TMK m. 445).
TÜRK MEDENİ KANUNU MADDE 445
Vesayet altındaki kişi küçük ise, vasi onun bakımı ve eğitimi için gereken önlemleri almakla yükümlüdür. Vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, vasi bu konuda ana ve babanın yetkilerine sahiptir.

Evlat Edinilen Çocuğun İsmi Değiştirilebilir Mi?
Türk Medeni Kanunu’nun 314. maddesi uyarınca, evlat edinilen çocuğun adı, evlat edinenin talebi doğrultusunda değiştirilebilir. Evlat edinen kişi, çocuğa yeni bir ön ad verebileceği gibi, soyadını da değiştirebilir. Bu hak, evlat edinme süreciyle birlikte anne ve babaya ait olan velayet haklarının evlat edinene geçmesinden kaynaklanmaktadır.
TÜRK MEDENİ KANUNU MADDE 314
Evlâtlık küçük ise evlât edinenin soyadını alır. Evlât edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilir. Ergin olan evlâtlık, evlât edinilme sırasında dilerse evlât edinenin soyadını alabilir.
Anne ve Baba Çocuğun İsmi Üzerinde Anlaşamazsa Ne Olur?
Anne ve babanın çocuğun ismi üzerinde anlaşamaması durumunda, Türk Medeni Kanunu’nun 195. maddesi devreye girer.
TÜRK MEDENİ KANUNU MADDE 195
Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır.
Bu maddeye göre taraflar, mahkemeye başvurarak hâkimin müdahalesini talep edebilir. Hâkim, öncelikle tarafları uzlaştırmaya çalışır. Uzlaşı sağlanamazsa, hâkim taraflardan birine bu konuda yetki verebilir. Hâkim, çocuğun ismini kendisi belirleyemez; yalnızca uyuşmazlığı çözüme kavuşturur.
Çocuğun Adı Belirlenirken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Anne ve baba, çocuğun ismini seçerken çocuğun üstün yararı göz önünde bulundurulmalıdır. İsim, çocuğun sosyal hayatında alay konusu olmayacak ve olumsuz bir etki yaratmayacak şekilde seçilmelidir.
Çocuğa isim koyma hakkı, Türk Medeni Kanunu çerçevesinde anne ve babanın ortak sorumluluğundadır. Ebeveynler arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde, çocuğun üstün yararı esas alınır ve gerektiğinde hâkim müdahalesine başvurulur. Evlat edinme ve vasi durumlarında da çocuğun ismi ile ilgili özel düzenlemeler bulunmaktadır.
Konuyla ilgili Velayet hakkına sahip anne çocuğa kendi bekarlık soyadının verilmesini isteyebilir mi? isimli yazımızı da okuyabilirsiniz.
Ebeveynlerin isim koyma hakkını kullanırken hukuki danışmanlık alması, doğabilecek uyuşmazlıkların önüne geçilmesi açısından önemlidir. Bu tür hukuki sorular ve olası uyuşmazlıklar hakkında daha fazla bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Çocuğa isim koyma hakkı ile ilgili Yargıtay Kararı
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/26017 E., 2017/14036 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Evlilik Birliğine Hakimin Müdahalesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı baba, 21.09.2016 tarihinde doğan ortak çocuğa davalı annenin kendisine haber vermeksizin "..." adını koyduğunu, ortak çocuğun adına anne ve babanın uzlaşması ile karar verilebileceğini belirterek, Türk Medeni Kanununun 195. maddesine göre hakimin bu konuda müdahalesini talep ve dava etmiş, mahkemece; "5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun ilgili maddesine göre doğum bildiriminin anne tarafından yapılabileceği ve annenin ortak çocuğa tek başına ad koymasında yasal bir engel olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflara ait nüfus kaydı kapsamından; tarafların 13.09.2014 tarihinde evlendikleri, ortak çocuğun 21.09.2016 tarihinde doğduğu ve davalı annenin 28.09.2016 tarihinde nüfus müdürlüğüne başvurusu ile çocuğun adının "..." olarak nüfusa tescil edildiği anlaşılmaktadır. Çocuğun adını ana ve babası koyar (TMK m. 339/5). Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır (TMK m. 195). Doğum bildirimi; veli, vasi, kayyım, bunların bulunmaması hâlinde çocuğun büyükana, büyükbaba veya ergin kardeşleri, yada çocuğu yanında bulunduranlar tarafından yapılır (5490 S.k m. 15/5).Mahkemenin gerekçesine esas aldığı Nüfus Hizmetleri Kanununda çocuğun adının konulmasına ilişkin bir düzenleme olmayıp, Kanunun 15/5. maddesinde doğum olayının bildirilmesi düzenlenmektedir. Yasal gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; çocuğu diğer kişilerden ayıran onun kişi olarak ifade edilmesini sağlayan, aynı ailedeki kişileri birbirinden ayırt etmeye yarayan bir kavram olan çocuğun adını ana ve babası birlikte koyarlar. Ancak, ana ve babanın, velayet hakkının kapsamı içerisinde yer alan çocuğun adı konusunda anlaşmazlığa düşmeleri halinde, ana ve baba ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler.
O halde; mahkemece tarafların gösterdikleri deliller usulüne uygun şekilde toplanıp taleple ilgili olarak, Türk Medeni Kanununun 195. maddesinde gösterilen usul çeçevesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.12.2017 (Pzt.)
Commenti